Merhaba

Fotoğrafçılık aslında herkesin ilk başta kolay olarak gördüğü bir meslek…

Teknolojinin de epey ilerlemesi ile bugün herkes fotoğrafçı diyebiliriz.

Profesyonel fotoğrafçılık denilen şey profesyonel görünümlü bir fotoğraf makinesine ( giriş seviyesi fotoğraf makineleri) ve en basit objektiflere sahip olmak demek değildir. Ne yazık ki bize gelen müşterilerde de gördüğümüz algı bu yönde…

Bütün fotoğrafçılar aynı, fiyatı ucuz olan bizim için en iyi fotoğrafçıdır anlayışı öyle hakim ki…

Müşterilerin bu tutumu dolayısıyla piyasada iyi iş yapan fotoğrafçıların nesli tükeniyor. Stüdyo fotoğrafçıları sağdan soldan eleman toplayıp günde 5-10 çekimi bir arada götürüyorlar. Sonra bir sürü memnuniyetsizlik, pişmanlık…

Bir de şu tarz müşterilerimiz oluyor. Düğün albümünün rezalet olduğunu söyleyip doğumunda çok seçici davrananlar gibi ya da ilk bebeklerinin fotoğraflarını beğenmeyip bu sefer daha detaylı araştıran müşteriler…

Doğum fotoğrafçısı seçerken nelere dikkat edilmeli peki?

En başta çekim yapılacak ortama bakmak gerek, hastanelerin doğum katları öyle pırıl pırıl ışıklarla süslenmiş geniş mi geniş odalara sahip değil ne yazık ki. Bu şu demek; eğer iyi bir fotoğraf makinesi ve objektifi yoksa fotoğrafçının büyük ihtimalle bulanık fotoğraflar çekecektir. Piyasadaki doğum fotoğrafçılarının büyük bir bölümünün 1 aylık kurs sonrası ben bu işi yaparım biraz daha ucuza yaparım ama yaparım şeklinde piyasaya girerek tecrübe kazandıkça fiyat arttırmaktalar, sizin üzerinizde kötü tecrübe kazanmaları demek hayatınızın en özel anının fotoğraflarının kötü olması belki de hiç olmaması belki de paranızın çöpe gitmesi demek olabilir… Mağdur olmamak elde değil o yüzden bilgili müşteri herkes için en iyi müşteridir. Sonradan pişman olmamak için hayatınızın en özel anlarını tecrübeli ve iyi ekipmanları olan fotoğrafçıya teslim edin.

İkinci önemli konu ise photoshop… Hamilelik dönemi boyunca değişen ruh halleri, hormonlar, stresler ve yağlanan cilt ile beraber sivilceler de pek çok annede olduğu gibi artmakta. Artık fotoğrafçılıkta bazı şeyler değişti ve değişmeye de devam ediyor. En basitinden insanlar aşırı photoshop mağduru olmak istiyor. Porselen bebek gibi olmuş yapay bir cilt istenmiyor. Ya da çok renkli filtreler ile fotoğraflarının değişmesini istemiyor.Aslına bakarsanız photoshop konusu moda akımları gibi… Örneğin filtreler, bir zamanlar herkes instagram filtreleri kullanırdı çektiği fotoğraflara, artık kullanan var mı? fotoğrafını mora çeviren sarıya çeviren insanlar var mı? Yok çünkü modası geçti…

Peki photoshop nasıl olmalı? Yapılmamalı demiyoruz. Yapılmalı ancak bu öyle güzel yapılmalı ki gerçekten farksız olsun sırıtmasın. Sizi bambaşka bir insana çevirmesin.

Panoramik albümler olsun fotokitap albümler olsun hepsinin iç dizaynı (fotoğrafların yerleşimi vs) photoshop ile yapılmakta. Bizim gördüğümüz fotoğrafları daha büyük ve etkin bir biçimde kullanmak var iken gün batımı arka planının üstüne küçücük fotoğraflar yerleştiren fotoğrafçılar var hala…

Bir diğer önemli şey ise, doğum fotoğrafçınızın anne olması… Doğum fotoğrafçılığının gecesi gündüzü yok ve bu işi sevmeden, anne olacak bir insanın yaşayacağı duyguları anlamadan bu işi yapmak mümkün değil maalesef. Ve annelik konusunda olsun doğum konusunda olsun tecrübeleri ile aileyi motive edebilecek, yol gösterebilecek bir fotoğrafçı ile çalışmak sizce de iyi olmaz mı?

Allah herkese sağlıklı bir şekilde bebeğini kucağına almayı nasip etsin

Sevgiler